Başlıkla karşılaştığınızda, belki de bir şaşkınlık anı yaşadınız. Bugün size farklı bir dil hakkında konuşmak istiyorum, fakat bu dil Almanca, İngilizce veya Fransızca gibi tanıdığınız dillerden değil. Bu dil, coğrafi sınırları ve kültürel farklılıkları aşan, milyonları aynı dili konuşur hale getiren bir dil: Futbolca.
Futbolca, herkesin kolayca öğrenebileceği bir dil olmakla birlikte, herkesin konuşabileceği bir dil değildir. Bu dil sayesinde tanımadığınız biriyle rahatlıkla iletişim kurabilir ve anlaşabilirsiniz. En güzel yanı ise dil kurslarına veya özel derslere yüzlerce lira harcamadan, sıradan bir çocuk parkında, mahalle aralarında veya okul bahçesinde rahatlıkla öğrenilebilmesidir.
Futbolca'yı öğrenmek için ihtiyacınız olan tek şey, iki taş ve bir plastik top. Büyük şehirlerde bu dili öğrenmek biraz daha zor olabilir çünkü sokakta oynayan çocuklar pek bulunmaz ve futbolca'ya yabancıdırlar. Ancak küçük mahalleler, sokak araları, bu dili öğrenmek ve pratik yapmak için en uygun yerlerdir.
Futbolca, seviye seviye öğrenilir. Başlangıçta, tek bir kale ve top yeterli olur. Zamanla Japon kalesi, Dokuz aylık, Tek kale şut atma ve çift kale maç gibi daha üst seviyelere geçmek isteyeceksiniz. Ve sonunda, mahalle maçları... Bu en üst seviye, futbolca'nın inceliklerini en iyi anladığınız ve bu dili en akıcı şekilde konuşabildiğiniz anlamına gelir.
Son dönemlerde etrafımda futbolca konuşan insanları pek göremiyorum. Belki bu dilin nesli tükeniyor, belki de insanlar bu dilin değerini unutuyor. Ama ben o eski günleri özlüyorum, yağmur altında oynadığımız maçları, annemin domatesli ekmeği hazırlayışını, oynadığımız topun patlamasıyla üzülen arkadaşlarımı. Belki bir gün futbolca yeniden hayatımızda önemli bir yer alır ve her şey ilk futbolca sözcüklerini öğrendiğimiz o saf, temiz ve samimi günlerdeki gibi olur.
Yorumlar
Yorum Gönder